;

örgü örmeye çocukken bebeklerime elbise örerek başladım.dikiş kısmını sevmediğim için işin o kısmını anneannem hallederdi.
çocukken başladığım örgü işini geçen zaman içinde bir kenara bıraktım ta ki bir kaç yıl önce çok sabırsız bir insan olduğuma karar verip kendimi denemek için kocaman bir battaniyeye başlayana kadar.o günden beri büyük, küçük pek çok şey ördüm.en çok battaniye ve şal örmeyi sevdim.örmek tutku haline geldi.
farkettim ki el örgüsü çocukluğumla aramda büyük bir bağ.bana hatırlattığı şu an hayatta olmayan sevgili anneannem, onunla bebeklerime örgü ördüğüm mutlu çocukluk günlerim,hala hayatta olan ve uzun yıllar daha yaşamasını dilediğim güleryüzlü babaannem, onun her yanı el örgüleriyle dolu sıcacık, rengarenk evi.
bana hissettirdikleri için örgü örmeyi seviyorum ve bloğumda ördüklerimi paylaşıyorum.fiyat bilgisi ve aklınıza takılan her şey için ulaşabilirsiniz.

17 Temmuz 2016 Pazar

yaz geçmeden


tasarım adı: yaz geçmeden

en sevdiği mevsimdi yaz.günlerin erken başlaması, akşamların geç gelmesi, güneşin denizde ışıl ışıl yanıp sönmesi ve cırcır böceklerinin huzurlu gürültüsü en sevdiği şeylerdi ve biliyordu ki bu güzellikler kısa bir süre için burdaydılar. yaz geçmeden yüzmeliydi bu yüzden denizin en mavi yerine kadar.sırtüstü uzanmalıydı masmavi denize. gökyüzüyle deniz arasında kalan sonsuz bir mavilikten ibaret oluyordu o anlarda.belki de bu yüzden en sevdiği mevsimdi yaz.

21 Mayıs 2016 Cumartesi

eski günler

tasarım adı:eski günler

istanbul selimiye'de bir ev.çok kalabalık babaanne evi.herkes orda toplanmış.amcalar,halalar ve tabi ki o çok sevdiğimiz kuzenler.her kafadan bir ses çıkan mutlu günler.birlikte oturulan sofralar.sofranın bir kenarında çocuklar için hazır tutulan el örgüsü sabunlu bezler.koltuklara atılan rengarenk el örgüsü kırlentler.babaanne evine ait hafızalarda yer eden naftalin kokusu ve yıllar sonra bile motifi nerede görülse babaanneyi hatırlatacak, uyuyakalınca üstümüze örtülen renkli battaniyeler.